Dünya
Dünya Ana, milyonlarca yıldır, milyarlarca canlıya ev sahipliği yapıyor. Ruhsal yolculuğumuzda ilerlemek için, Dünya okuluna geliyoruz ve burada deneyimler yaşıyoruz. Sadece bizler değil milyarlarca ruh daha Dünya’ya geliyor, farklı beden, şekil ve formlarda.
Ancak, unuttuğumuz bir şey var, insanlar Dünya’nın tek sahibi değil, Dünya kocaman bir gezegen ve üzerindeki canlıların hepsi çok kıymetli.
İnsan, ne zaman ve nasıl Dünya’yı sadece kendisinin sanma kibrine düştü bilmiyorum ama insan, bu kibir sebebiyle, hem toprak anaya hem de Dünya’da yaşayan diğer canlılara hükmetmeye ve kötü davranmaya başladı.
Şu anda giderek artan iklim bozulması sebebiyle doğal afetler yaşanıyor. Yıllardır, biliminsanları bizleri bu konuda uyarıyor. “Dünya’daki doğal denge bozuldu, düzeltelim” diyorlar. Ama bir çoğumuz, “Ben masumum, bir şey yapmıyorum ki” diyoruz. Oysa hepimiz bugün gelinen durumdan sorumluyuz. Şu anda Dünya’nın kaynaklarını sömüren, ağaçları, ormanları yok eden, adeta Dünya’daki canlılığın bitmesi için uğraşan bazı güçler varken onlara itiraz etmeyen, tepkisiz kalanlar yani hepimiz sorumluyuz. Kısacası biz insanlar ektiğimizi biçiyoruz.
Peki bir çıkış yolu var mı? Umarım vardır; İlahi düzende Dünya ile ilgili planın ne olduğunu bilmiyorum. Tek bildiğim; her birimiz sorumluluk alarak, Güneş sistemimizdeki bu en güzel gezegeni koruyarak üzerimize düşeni yapmalıyız.
Çok güzel ve aynen katılıyorum İlknur Levent’e…
Faydamiz oluyorsa ne mutlu.
Tesekkurler